Ekonomi
Nergiz Kadooğlu Çifçi: Büyük sıfırlanma hayatın her alanını etkiliyor
TÜRKONFED, Visa ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığında, 30 banka ve e-para kuruluşunun desteğiyle 2019 yılında hayata geçirilen İşimi Yönetebiliyorum Programı, beşinci faaliyet döneminde Gaziantep’teki KOBİ’lerle buluştu.
Güneydoğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, akademisyenler ve iş dünyasından profesyoneller; ‘finansmana erişim’, ‘tedarik zinciri’, ‘finansal dayanıklılık’, ‘e-ticaret’ve‘e-ihracat’ konuları hakkında bilgi verildi.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ve GÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Aşnük’ün açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik kapsamında düzenlenen “Afet Dönemlerinde Tedarik Zinciri Yönetimi ve Güvenliği” konulu panelde konuşan Kadooil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nergiz Kadooğlu Çifçi, son yıllardaki hızlı değişimle birlikte ekonominin kurallarının yeniden yazıldığı süreci ve Kadooil’in tedarik zinciri yönetimini anlattı.
DOĞRU BİLDİKLERİNİZİ UNUTUN!
Son bir kaç yılı, “Doğru bildiklerimizi unuttuğumuz, hayatı ve ekonomiyi yeniden yazmaya başladığımız bir dönem olarak” tanımlayan Kadooil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nergiz Kadooğlu Çifçi, Davos’da bu yeni dönemin “Great Reset” yani “Büyük sıfırlama” olarak tanımlandığını söyledi. Nergiz Kadooğlu Çifçi, “Bence bu kavram bize yön göstermeye başladı bile. Siyaset, ekonomi, ticaret, iklim krizi, doğal afetler, sağlık, lojistik, tüketici alışkanlıkları farklılaşıyor. Teknolojideki gelişmeleri de düşündüğümüzde, bu değişimleri öngörebilmek ve yönetebilmek öncelikli hale geliyor hayatımızda” dedi.
Türkiye’nin en büyük 8 akaryakıt dağıtım şirketinden birisi olan Kadooil’in, tedarik zincirinin yönetimini anlatan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nergiz Kadooğlu Çifçi, tedarik zincirinin etkin yönetimi ile büyük bir operasyonel başarı sağlandığını ifade etti. Çifçi, tedarik zinciri yönetimindeki değişimleri şöyle anlattı: “Son yıllarda arz talep dengesinin bozulması; emtia fiyatlarında ve lojistik maliyetlerinde büyük dalgalanmalara ve maliyet enflasyonuna yol açtı.
Bu değişim öncesi hepimiz, maliyetleri de göz önünde bulundurarak ‘Just in Time’ ile çalışıyorduk. Yani az stok ve gelişmiş lojistik kabiliyetleriyle siparişler zamanında karşılanabiliyordu. Fakat krizler sonrası hammaddeye zamanında erişim zorlaşıp, tedarik sorunlu hale gelebiliyor. Bu yüzden de bazen daha ihtiyatlı bir üretim ve tedarik modeli olan ‘Just in Case’e geçiş yapabiliyoruz. Yani satın almayı güçlendirip, stoklarımızda daha fazla ürün tutma politikası.